Gıdalarda Fosfor ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Fosfor Eksikliği veya Aşırılığı Hakkında Bilmediklerimiz Bu yazımda tükettiğimiz gıdalardaki fosfor düzeyleri, fosforun sağlık etkileri, fosforun günlük alım düzeyi, metabolizmadaki eksikliği veya aşırılığının nedenleri ve nelere yol açacağı, fosforun fosfat formunda emilimi, D vitamini fazlalığının fosfat fazlalığı olusturması ve hiperfosfatemi konusunda aydınlatmaya çalıştım.
Fosfor ve Sağlık Etkileri Hakkında
Esansiyel element ve mineraller, vücudumuz tarafından üretilmeyen, dışarıdan alınması elzem olan, noksanlıkları veya fazlalıkları birtakım sağlık sorunlarına sebep olabilen element ve minerallerdir. Fosfor, kalsiyumdan sonra vücut icin en major mineral olmaktadır; günlük ihtiyacın 250 mg’dan fazla olduğu makro mineraldir; vücut fonksiyonlarımız ve hücresel faaliyetler açısından kemiklerin ve dişlerin oluşumunda önemli rol oynamaktadır, gıda alımı sonrası metabolizmal aksiyonlarda görev alır.
Vücutta mevcut olan fosforun %90’ı kemik ve dişlerin yapısına katılır zira kalsiyumla birleşerek, kalsiyum fosfat dediğimiz yapıyı oluşturarak dişlere ve kemiklere sertlik kazandırıp formlarının oluşumunu sağlar. %10’u da hücrelerde ve hücreler arası sıvılarda bulunmaktadır.
Fosfor, genellikle oksijen ile birlikte fosfat halinde bulunmaktadır. Hücrelerin enerji sağlayıcısı olan ATP’nin (adenozin tri fosfat) yapısında bulunarak enerji metabolizmasındaki en temel görevi gerçekleştirir; vücutta protein sentezinde DNA ve RNA` da görev alan yapılardan biridir.
böbreklerde, zihinsel fonksiyonların işleyişinde de önemli görevlere haizdir, vücutta etkin görevleri olan hormon veenzim yapılarında da mineral bileşenlerden biridir, sindirim ve boşaltım sistemimizde etkin görevleri söz konusudur, Fosfor, vücut sıvılarına tampon özellik sağlatır, fosfat tamponu kan pH’ını dengeleyerek nötralizasyonu oluşturur; metabolizmal dengemizde etkindir; fosfor idrar sıklığını artırarak idrarın konsantrasyonunu seyreltmekte de etkin görevlidir.
Fosforun Günlük Alımı Hangi Düzeyde Olmalı Elzem makro mineral olan fosforun, ABD`deki Ulusal Sağlık Enstitüleri (National Institutes of Health, NIH) tarafından günlük alımı 19 yaş ve üstü kadın ve erkek erişkinler, gebe ve emziren kadınlarda 700 mg, 14-18 yaş grubu gençler ve bu yaş grubunda bulunan gebe ve emziren kadınlar için 1250 mg, 9-13 yaş grubu çocuklar için 1250 mg, 4-8 yaş grubu çocuklar için 500 mg, 1-3 yaş grubu çocuklar için 460 mg, 7-12 ay aralığı bebekler için 275 mg, 0-6 ay aralığı bebekler için 100 mg olarak belirlenmiştir.
D Vitamini ve Fosfor İlişkisi
D vitamini güneş ışığına maruz kalınarak ciltte sentezlenir, ancak gidalari tüketimimizle yani beslenmemiz vasitasiyla da eksojen olarak da elde edilebilir Derideki dehidrokolesterol güneş ışığına maruz kaldığında previtamin D'ye dönüştürülür. Previtamin D karaciğere taşınır ve burada dolaşımdaki ana form olan 25-hidroksivitamin D'ye dönüştürülür. 25-hidroksivitamin D ayrıca böbrekte aktif form olan 1,25-dihidroksivitamin D'ye dönüştürülür.
D vitamininin temel işlevi, bağırsaklardan ve böbreklerden kalsiyum-Ca ve fosfor-P emilimini teşvik ederek vücuttaki kalsiyum (Ca) ve fosfor (P) dengesini korumaktır. D vitamini eksikliğinde, alınan gidalardan kalsiyumun yalnızca %10-15'i ve fosforun %50-60'ı emilebilmektedir. D vitamini düzeyinin tetkiki için yarı ömrü yaklaşık 3 hafta olan serum 25-hidroksivitamin D ölçümü yapılır D vitamini eksikliğinde dolayısıyla fosfat emilimi azalacaktır bu de yetersizliklere yol açacaktır.
Vücudumuzda hayati pek çok sistemin işlevinde ve çalısmasında rol alan fosfor, kalsiyumdan sonar vücutta en çok bulunan mineraldir; zira fosfor metabolizması temel olarak gıdalarla alım ile , parathormon ve fibroblast growth faktör 23 tarafından ve önemli ölçüde de vitamin D vasıtasıyla sağlanmaktadır. Fosforun Metabolizmadaki Eksikliği veya Aşırılığının Nedenleri ve Nelere Yol Açacağı Hakkında
Eksiklik:
Fosfor vücuttaki önemli yapılara katıldığı icin eksikliği çeşitli rahatsızlıklara yol acmaktadır. Kaslar ve kemiklerde güçsüzlük ağrılar, zihinsel fonksiyonlarda rahatsızlıklar, sinir sistemi rahatsızlıkları, diş sağlığı sorunları gözlemlenebilmektedir. Gıdalar ile günlük alım yetersiz ise, malnutrisyon yani kötü beslenme söz konusu ise, alkol veya idrar söktürücü ilaç kullanan bireylerde ya da gastrointestinal sistemlerinde operasyon geçirmis bireylerde fosfor yetersizliği söz konusu olabilmektedir.
Fazlalık:
Yüksek düzeyde fosforlu gıda alımı, karbonat tüketiminin fazla olması vücutta fosfor fazlalığına neden olur. Fosfor fazlalığına yol açan durumlar arasında ; D vitamini fazlalığı da önem arzeder. Zira kalsiyum gibi fosfor ve fosfat formlarının emilimi için de vitamin D gerekir. Ayrıca hiperparatiroidizm, diyabetik ketoasidozis, böbrek rahatsızlıkları da fosfor aşırılığına sebep olmaktadır.
Metabolizmada fosforun aşırılığı, kalsiyum metabolizmasını olumsuz etkileyeceğinden, bozulan kalsiyum dengesi söz konusu olur, kalsiyum emilimi bozulur, kemikler zayıflar, güçsüzleşir. Kemik yoğunluğu azalır, kırılma durumu vakaları oluşabilir.
Fosforun Vücudumuzdaki Emilimi ve Hiperfosfatemi Fosfor fosfat formunda bağırsaklarımızda sindirilmiş gıdalardan emilmektedir ve normal durumda yüksek fosfat emilimi böbrekler ile atılım gerçeklesir yani fosfor yükü, renal atılım arttırılarak sağlanır ancak böbrek fonksiyonunun yeterli olmadığı durumlarda orta derecede artan fosfat emilimi dahi "hiperfosfatemi" durumuna sebep olur. Böbrek fonksiyonu normal kişilerde hiperfosfatemi görülmemekle birlikte artmış fosfat alımı, hücre dışına kayma ve yalancı hiperfosfatemi durumlarına yol açabilmektedir.
Renal yetmezlikte fosfat atılımı arttırılamadığı için ve fosfor fazlalığı, plazmadaki kalsiyum düzeyini düşürdüğünden dolayı kardiyovasküler kalsifikasyon, valvüler kalsifikasyon, metabolik renal osteodistrofi durumu (kronik böbrek yetmezliği halinde görülen kemik dokusu bozukluğu ve kemik rahatsızlığı) ve kalsiflaksi olmak üzere morbidite ve mortaliteyi arttıran oluşumlarda etkili olmaktadır, ayrıca ikincil hiperparatiroidizm (SHPT) gelişimi gibi rahatsızlıklara yol açar. Fosfor fazlalığı, demir emilimini de olumsuz yönde etkiler. Hiperfosfatemi Durumunda Beslenme ve Preparat Kullanımı Böbrek yetmezliğinde beslenme stratejileri dışında, kalsiyum içeren ve kalsiyum içermeyen fosfor bağlayıcılar (sevelamer hidroklorür ve sevelamer karbonat), alüminyum ve mağnezyum içeren fosfor bağlayıcılar kullanılmaktadır.
Fosfor İçeren Gıdalar
Fosfor icerikli gıdalar, balık ve et grubu olarak, süt ve süt ürünleri olarak, meyve-sebze ürünleri olarak, kurubaklagiller ve yemişler olarak irdelenmiş olup aşağıda yer almaktadır. Balık grubu olarak balık unu (3100 mg/100 g), havyar (355 mg/100 g), uskumru (274 mg/100 g), kılıç balığı (258 mg/100 g), alabalık (238 mg/100 g). Et grubu olarak orta yağlı dana eti (193 mg/100 g), orta yağlı koyun eti (147 mg/100 g), dana karaciğeri (332 mg/100 g), beyin (312 mg/100 g), tavuk eti (160 mg/100 g) Süt ve süt ürünleri olarak inek sütü (95 mg / 100 g), koyun sütü (158 mg / 100 g), beyaz peynir (300 mg / 100 g), kaşar peyniri (563 mg / 100 g) ; Meyve-sebze ürünleri olarak kuru kayısı (108 mg / 100 g),muz 26 mg / 100 g, üzüm: 20 mg / 100 g, şeftali (19 mg / 100 g), kuru bamya (377 mg / 100 g), enginar (176 mg / 100 g), soğan (36 mg / 100 g), sarımsak (202 mg / 100 g); Kurubaklagiller olarak barbunya (457 mg /100 g) kuru fasulye (425 mg / 100 g), nohut (331 mg / 100 g); Yemişler olarak kabak çekirdeği (1144 mg / 100 g) ayçiçeğiçekirdeği (837 mg / 100 g) fosfor içeriklidir. Yüksek Fosfat Emiliminde Yaşanan Hiperfosfatemi Durumunda Diğer Tedavi Seçenekleri
Yüksek fosfat emiliminde yaşanan hiperfosfatemi durumu, nikotinamid ve polinüklear demir (III) oksihidroksid fosfat (PA21) yanında, diyaliz desteği seçenekleri ile de kontrol altına alınmay çalışılabilmektedir.



