AİLE YILI SADECE MEMURA MI ?
Resmî kurumlarca "Aile Yılı" olarak ilan edilen bu dönemde, toplumu bir arada tutan en temel yapı taşı olan aile kavramının ön plana çıkarılması elbette anlamlıdır. Ancak bu anlamlı adım, içeriği ve uygulamalarıyla herkesi kapsamadığında, sosyal adaleti zedeleyen bir hale dönüşmektedir.
Son dönemde dikkat çeken bir gerçek şudur: “Aile Yılı” çerçevesinde yapılan düzenlemeler, ağırlıklı olarak devlet memurlarını kapsamaktadır. Memurlara esnek mesai, uzaktan çalışma imkânı, aile bütünlüğünü gözeten uygulamalar gibi kolaylıklar sunulurken, işçiler, emekçiler ve özel sektör çalışanları bu düzenlemelerin tamamen dışında bırakılmaktadır.
Peki ama aile sadece memur ailesi midir? Fabrikada sabahın köründe işbaşı yapan işçinin çocuğu yok mu? İnşaatta ter döken emekçinin eşi, çocuğu, ailesi önemsiz mi? Market kasasında saatlerce ayakta duran çalışan da bir aileye sahip değil mi? Aileyi kutsal ilan edip sadece belli bir kesime kolaylık sağlamak, ayrımcılıktır. Bu yaklaşım, aile kavramının içini boşaltır; toplumsal eşitsizliği derinleştirir.
Adaletli bir düzen, sadece bir kesimi değil, tüm kesimleri gözetmekle mümkündür. Eğer gerçekten bir yıl “aile yılı” olarak ilan ediliyorsa; bu yıl boyunca tüm çalışanlara yönelik kapsamlı, eşit ve adil aile politikaları üretilmelidir. Örneğin;
İşçilere de aile izinleri konusunda kolaylık sağlanmalı,
Özel sektör çalışanları da çocuklarının okul etkinliklerine katılabilecek esnekliğe kavuşmalı,
Kadın çalışanlar için kreş desteği sadece kamu kurumlarında değil, tüm işyerlerinde zorunlu hâle gelmeli,
Bayram izinlerinde, hafta sonlarında, vardiya planlamalarında aile bütünlüğünü önceleyen bir yaklaşım geliştirilmelidir.
Kısacası, “aile” bir slogandan ibaret değilse; memurundan işçisine, esnafından çiftçisine kadar herkesin ailesine sahip çıkılmalıdır. Aksi takdirde, “Aile Yılı” yalnızca bir kesimi kayıran bir vitrin uygulamasından öteye geçemez. Sosyal devletin gereği; adaleti, eşitliği ve hakkaniyeti her alanda tesis etmektir.
Unutulmamalıdır: Gerçek aile politikası, toplumun tüm kesimlerini kapsadığında anlam kazanır.



