Yılmaz Vural'dan bomba açıklamalar: Şenol Güneş olmasaydı...
Trabzonspor'un eski teknik direktörlerinden Yılmaz Vural, bordo mavili takımı ve Türk futbolunu Kuzey Ekspres'e yorumladı.
Türk antrenörlüğünün mihenk taşlarından ve renkli isimlerinden biri olan bir dönem de Trabzonspor’da hocalık yapan Yılmaz Vural, Kuzey Ekspres’ten Gökmen Özağcı’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. Son günlerde spor kamuoyunu en fazla meşgul eden konuların başında gelen Şenol Güneş ile Volkan Demirel arasındaki gerginliğe değinen deneyimli hoca yaşananların çok fazla abartılmaması gerektiğinin belirterek şu ifadelere yer verdi:
“İkisi de benim çok yakın, sevdiğim insanlar. Dışarıdan bakıldığında iki antrenörün böyle bir olayın içinde yer alması hiç şık olmadı. Fakat bu tür şeyler zaman zaman olabiliyor. İki tarafta kendine göre haklı tarafları var. Hatta Volkan’a ‘doğru yaptın, ‘Şenol hocaya bu yapılır mı?’ diyenler de var. İkisi de aklı başında insanlar. Böyle sürtüşmeler hangi konuda olursa olsun sonuç değil, tartışma getirdiği bir gerçek. Sonuçta kırılmış olabilirsiniz, herkes herkesle selamlaşmak zorunda değil. İkisinin adına da üzülüyorum.”
Şenol Güneş’in, Trabzonspor için çok büyük bir şans olduğunu vurgulayan Yılmaz Vural, “Her takımın başına gelebilecek bir durumla karşı karşıya Trabzonspor. Bu futbolun doğasında olan bir şey. Hedefi doğuran sebep, kadro yapısıdır. Siz kadro yapınızı diğer takımlarla karşılaştırıp masaya koymalısınız. Ona göre de değerlendirme yapmalısınız. Teknik anlamda objektiflik varsa yarışta olursun. Felaket tellallığı yapacağım ama bu konumdaki Trabzonspor’un başında başka bir hoca olsa şimdiye kadar 30 kere giderdi. Çünkü insanlar inanıyorlar, güveniyorlar. Şenol hocaya daha ufak bir eleştiride bile bulunmadılar. Bu alışılmış bir şey değil” dedi.
SONUÇ HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR!Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan’ın kulüp ekonomisini sürdürülebilir hale getirmesi için verdiği uğraşı takdirle karşıladığını söyleyen Vural, “Ertuğrul beyi kutluyorum, bankalar birliğinden çıkılması, ekonominin sürdürülebilir bir hale gelmesi için uğraşıyor. Bunlar çok önemli işler ama kimse bununla ilgilenmiyor. Sonuca bakılıyor. Eğer saha sonuçları beklenildiği gibi olmazsa, farklı şeyler o zaman konuşuluyor” diye konuştu.
HA BODRUM’U YENMİŞSİN HA FENER’İ!Bodrumspor karşısında alınan galibiyetin küçümsenmemesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz Vural, “Bodrum FK da bir takım. Onu da yensen 3 puan alıyorsun Fenerbahçe’yi de. İnsanlar kötü gidişatın durduğu için seviniyor. Çünkü bu galibiyetin devamını getirebilme umudu var. Sabretmek lazım. Her sene şampiyonluğa oynanmıyor. Bu sadece antrenör veya futbolcu eksikliğinden kaynaklanan bir şey değil. Oyuncuları kimse silahla getirmedi oraya. Bir amaç uğruna ve Trabzon’un futbol tutkusu için geldiler. Zaman zaman maya tutmayabilir” dedi.
ÜRETİM YOK TÜKETİM VAR!Kulüplerin borç batağında olduğunu tek kurtuluşun alt yapıdan geçtiğini üzerine basa basa dile getiren Yılmaz Vural, “Takımların hepsi tüketiyor, kimse üretmiyor. Zaman zaman Trabzonspor kendi altyapısından futbolcu çıkarıyor. Ama şimdi yok mesela. 14 tane yabancıya müsaade edip 11’i de oynar dersen, Türk futbolcuya gerek kalmazsa, kulüpler borç batağına sürüklenir, sonuç hüsran olur” diye konuştu.
ORGANİZE İŞLER BUNLAR!Vural, “Türkiye’de yönetici yapısının büyük çoğunluğu ticari ve siyasi çıkarları uğruna kurulmuş. Futbolu organize edenler böyle bir yönetici tiplemesi ortaya çıkardı” dedi
Ekonomik şartların yöneticileri de sarstığını belirten deneyimli teknik adam, “Ertuğrul bey parayı Trabzonspor sevgisiyle veriyorsa, helal olsun. Ki öyle de yapıyor. Bu izlenimi dışarıya veriyor. Ticari düşünen bir adam bunu yapmaz. Ya siyasi, ya ticari beklentisi, toplumla iletişim kurma mecburiyeti olan adam yapar. Türkiye’deki yönetici yapısı bundan kaynaklanıyor. Kulüp bir dernek, istifa diye bağırdıklarında bırakıp gitse ne olacak? Futbolu organize edenler böyle bir yönetici tiplemesi ortaya çıkardı. Herkes kendi ödemelerinden sorumlu olacak diye bir madde koyuldu. Bakın Beşiktaş’a 100 Milyon Euro harcadılar sonra ‘ben gidiyorum’ dediler, bırakıp gittiler. İbra etmiyorlar bir şey olmuyor. Bu kadar rahat milletin parasını çöpe atılır mı? Bu Trabzonspor’un değil genel bir problem. " şeklinde konuştu
SİSTEMİN ADI KAOS!BUNU ÖMÜR BOYU ÇEKECEĞİZFutbolun Dünya’da etkisinin büyük olduğunu söyleyen Yılmaz Vural, “Büyük takımlarda taraftarlar katkı veriyor. Trabzonspor’da sonuç olmadığından taraftar maça gelmiyor. Bu taraftar için yapılan bir iş. Bütün bu iş toplum psikolojisi ile ilgili. Gol oluyor Rektör öğrenciye, holding sahibi işçiye sarılıyor. Dünyada bu kadar insanı bir araya getirebilecek başka bir şey yok. Futbolu sadece futbol olarak görüyoruz. İnsanları bu kadar meşgul eden başka bir şey yok. Kentlerde olması gerekiyor.
Yerel yöneticiler ve belediyeler kulübün marka değerini korumak, destek olmak zorundalar. Avrupa’da bu iş çözülmüş, orada belediyelere gerek yok. Türkiye’de belediyeler işin içine girmezse adım atamazsın. Türkiye’de çözülmek de istenmiyor, çünkü sistemin adı kaos. Bunu ömür boyu çekeceğiz. Türkiye’de futbol hiçbir zaman iyiye gitmeyecek, daha kötüye gidecek. Aç bakalım kulübün kasasına para var mı, yok” dedi.
KAZANINCA ONLARA KAYBEDİNCE BANA YAZILIYORVural, “Niye altyapıya destek olunmuyor, çünkü yönetimler uzun vadeli kalamıyor. Onlara kısa vadeli iş lazım. Bir tane transfer yapmasa, altyapıyı da götürürsün tesisi de dikersin. Ama ona lazım olan o değil ki. Adam 10 sene durmuyor ki. Kulüp senin değil ki. Kötü gittiği zaman git diyorlar, gidiyorsun. Ben her zaman gençler değer verdim. 15 yaşında adamları Süper Lig’de oynattım, bana madalya mı verildi. Peki ben onları oynattığımda takım başarısız olursa beni koruyacaklar mı? Derler ki “Manyak mısın 15 yaşında çocuk mu oynatılır?” Kazanınca çocuktan dolayı oluyor, kaybedince bize yazıyor. İnsanlar kısa vadede bir şey istiyor, nasıl genç oyuncu yetiştireceksin. İki tane maç kaybedince gönderiyorlar.” dedi.
AVCI’YI ÇOK ÇABUK HARCADILAR!Trabzonspor’u yıllar sonra şampiyonluğa ulaştıran Abdullah Avcı’nın çok çabuk harcandığını söyleyen Yılmaz Vural, “Abdullah Avcı Trabzonspor’u yıllar sonra şampiyon yaptı, “helal olsun” dediler. Kaybedince “git” dediler. O da başarılı olmaya çalışıyor. “Gençlerle olmaz” diyor. Ama eleştiriliyor. Tabi ki 10 Milyon Euro verileni oynatacak. Çünkü başarılı olmak zorunda. Risk alınacak durumda olamaz. Çünkü kendisinden beklentiler fazla” dedi.
PARASINI KESİLEN HIRSIZ GİBİ GÖRÜYOR!Türkiye’de takım yapısının oluşmasından kaynaklanan ödeme sistemi anlatan Vural, “Adnan Sezgin 90’larda maç başı diye bir şey çıkardı, herkesin işine geldi. O bir kalem olmaktan çıktı, ödemiyorlar. “Bir bölümünü al diyorlar” gerisini 40 maçsa 40’a bölüyorlar. Oynayamadığında para alamıyor. 11’e girerse bütün alacaklarını alıyor. Oyuncu bakıyor 11’e girmesi lazım 28 oyuncu var. 28 tane Messi olsa 11’i oynayacak.
Hocanın işi burada çok zorlaşıyor. Oynamayan oyuncu hocayı onun parasını kesen bir hırsız gibi görüyor. Sen bu takıma nasıl bir dinamik oluşturacaksın. Bu ödeme şekliyle nasıl yapacaksın. Adamla 2 Milyon Euro’ya anlaşıp yarısını peşin vermişsiniz, devre arasında kovulmak için problem yaratmaya başlıyor. Böyle bir ödeme mi olur? Bu iş para için yapılıyorsa böl 10 aya maaş olarak ver. Hasta da olsa oynamasa da o parayı alsın.
Bu ortamda hocaya diyorsun ki takım yap, nasıl yapacaksın oynatmadığın adam sana düşman oluyor, 4 gruba bölünüyorlar. Yabancıları da 2’ye böldük FIFA’ya verenler, vermeyenler diye. Yaşlı Türkler, genç Türkler bir de arada gezenler tam 4 grup oluyor. Gruplaşıp güç olarak antrenör ve yönetici üzerinde baskı kurmaya çalışıp yollamaya çalışıyorlar. Eğer zayıf bir karaktersen seni yerler, kuvvetliysen ve sonuç getiremezsen de bu sefer dedikodu ile seni yerler. Sistem bu şekilde. 38 senelik tecrübe bu. “ Dedi.
TRABZON SERÜVENİ NASIL BİTTİ?Trabzonspor’da 96-97 sezonunda çalışan Vural Trabzonspor’da neden gönderildiği yönünde kafasındaki soru işaretleri gideremedi. “Ben Trabzon’dan niye gittim, ben de bilmiyorum” diyen Yılmaz Vural, “Hikmet Onur çağırdı “Hocam biz seninle devam etmek istemiyoruz, anlaşamıyoruz seninle” dedi. Takım 2. sırada, Bursa’da 90. dakikada gol yiyip mağlup olduk, ertesine işime son verildi. Özkan Sümer geldi “Yönetim seninle anlaşamıyormuş ayrılık isteniyor” dedi. Nedenini bile sormadım. İstifa etmemi istediler, getirdiler imza attım bir kuruş almadan, gittim. Havalimanına gidene kadar 3 bin taraftar geldi gitmeyeyim diye. Biz de o zaman maç kaybettik ama taraftar hiç sitemde bulunmadı. Herkesle diyaloğum iyiydi” diye konuştu.
BİR GÜN YOLLARIMIZ KESİŞİRSE SEVE SEVE!Trabzonspor’la bir gün yeniden çalışmak ister misin sorusuna bütün samimiyetiyle cevap veren Yılmaz Vural, “Ben egolu bir insan asla olmadım. Ben yalnız bir adamım, siyasi değilim. Birilerini araya sokarak bir yerde ekmek peşinden koşanlardan asla olmadım. Trabzonspor’a bir gün yolumuz kesişirse neden olmasın? Benim kimseyle sorunum yok. Bize ihtiyaç duyuluyorsa, Yılmaz bu işi yapar diye düşünülüyorsa takım ayırmıyorum. Ben hedefe bakıyorum. 2. Lig’de de BAL’da da çalışırım. Benim öyle bir kompleksim yok. Ekonomik şartlar olduğunda, düşüncelerim uyduğunda çalışırım Trabzon’da çalıştım aşağısında çalışmam gibi bir egom yok” dedi.
BENİM GİBİSİ YOK!Vural, “Ben Türk antrenörlerinin aldığı eğitimlerle yetişmedim. Dünyanın en iyi üniversitelerinde, en iyi kurslarına gitsin bakalım başka bir Türk vatandaşı yapabiliyorsa yapsın. Benim uzmanlığımla Türkiye’de yarışacak başka biri yok. Onların da benimle aynı yolu geçmesi lazım ki benimle bunu tartışabilsin. Çünkü bunları eğitecek bir grup yok Türkiye’de. O nedenle milli takımlarımız beğenmedikleri Türk antrenörleriyle başarılı oldu. Ama onun yerine yabancı tercih ediliyorsa, Türk antrenörler o kadar yeterli değil mantığından kaynaklanıyor. O zaman TFF bu antrenörleri ben mi yetiştiriyorum? Neden Montella kadar bize uluslararası boyutta bir antrenör yetiştiremiyorsun diye kimse sormuyor. Sistem böyle. Sistem daha dün top oynamayı bırakmış arkadaşı antrenör yapabiliyor. Sistemsizlik sistem olmuş.” Şeklinde konuştu.
SIKIŞINCA ADRES BELLİVural, “TFF yönetimini 1 senede seçim yaptırma gücüne sahip sadece 1. Lig kulüpleri. Kulüp başına 7-8 oy veriyorlar. Federasyon bir karar almak istiyor “Alamazsın, indiririm seni” diyorlar. Türk futbolunu yöneten kulüpler mi, federasyon mu, siyaset mi? Tek yetkili olması gereken federasyon yetkisiz. Kulüpler önce kendinizi yönetin, bir dünya borcunuz var kapanmanız lazım. İngiltere gibi şirketleşsin kulüpler bakalım o zaman. Sıkışınca siyasete gidiyorsun. O zaman içine sen çağırıyorsun siyaseti. Devletin olması gereken yer tesisleşme ve eğitim. Cumhurbaşkanının yapılan bir çok şeyden haberi bile olmayabilir. Şuan bir kaos var. Kimin ne yaptığı belli olmayan bir durum var. Yapının adı kaos.”” İfadelerini kullandı.



