Hayrettin Abime CEO'luk yakışır / Karşı Atak
Trabzonspor’da Şenol Güneş ismi açıklanırken tecrübeli isimle birlikte yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, yıllardır kader birliği yapan kulübün önemli dinamiklerinden Hayrettin Hacısalihoğlu’nun yeni düzenin neresinde yer alacağı merak konusu oldu. Trabzonspor’da yöneticilik yaptığı dönemlerde kulüp iç disiplinini iyi sağlayan bir kişi olarak her zaman lanse edilen Hayrettin abinin yeni düzenin dışında kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Hayrettin Hacısalihoğlu’nun seveni de sevmeyeni de çok. Fakat her şeye rağmen bu durum onun iyi bir kulüpçü ve Trabzonsporlu olduğunun önüne geçemez. En azından Mehmet Yılmaz Tesislerindeki large düzenin ortadan kalkmasında Hayrettin Hacısalihoğlu’nun etkisinin nasıl olacağını buradan uzun uzuya yazmama gerek yok. Yönetim ister CEO olarak Hacısalihoğlu’nu değerlendirir isterse Sportif Direktör. Benim gönlümden geçen CEO. Hayrettin abime inanın çok yakışır. */*/*/*/ YERDEN GÖĞE HAKLI Geçenlerde eski unutulmaz başkanlardan Sadri Şener ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Şuanda yurt dışında bulunan Şener takımın durumu ile alakalı nokta tespitler yaptı. En önemli tespiti ise yönetimin transfer politikasının yanlış olduğunu, futbolu bilen yöneticinin başkan Ertuğrul Doğan’ın yanında olmadığı yönündeydi. Özellikle transfer konusunda yönetimin en ihtiyaçlı bölge olan forvete transfer yapamamasını Şener şu sözlerle açıkladı: “Trabzonspor’un Onuachu’ya ihtiyacı olduğu dönemde onu kadrosuna katamaması Bordo-Mavililer’i Avrupa’dan etti. Yönetim 11 oyuncu aldı. Bu 11 oyuncunun hepsi banko oynamıyor. Çok basit bir matematik hesabı ile 11 yerine 9 oyuncu alınıp 2 oyuncunun parasıyla Onuachu transfer edilebilirdi. İşte burada futbolu bilen bir yöneticinin olmamasının handikabı yaşandı.” Fazla söze gerek yok. Unutulmaz başkan lafı tamda yerine koydu. Ne dersiniz, Şener’in hesabı yanlış mıydı? */*/*//*// AVCI HEPSİNİ ATEŞE ATARDI! Abdullah Avcı’nın takımdan ayrılışına, ‘Çok şükür, Yarabbi şükür, Oh be dünya varmış’ diyenlerin yanı sıra bedava ekmek dağıtanlara bu şehir ve ülke tanıklık etti. Trabzonspor’a 11 yıl sonra şampiyonluk sevincini yaşatan Abdullah Avcı başta kaybetmişti. Kendi kaderini başta belirlemişti. Sevgili gazeteci arkadaşımız Yunus Emre Sel’in sezon başında sorduğu, “Taraftarlardan sürekli mesaj alıyorum. Hocam soruyorlar ki ‘yan pas geri pas oyun sisteminde ısrar edecek misiniz?’ Avcı o soruya alaycı bir gülüşle, “Yan pasa geri pasa devam” diyerek taraftarların aklıyla alay etti. Aslında Avcı o an taraftarların gözünde bitti. Her maçta yan pas geri pas yapmanın faturasını ödedi. Eğer faturayı ödemeseydi St. Gallen maçının en iyisi Okay’ın geriye attığı pasta tribünlerdeki homurdanmalar oyuncuları bitirirdi. Hepsini ateşe atardı. Ortada ne takım kalırdı, ne de heyecan. Bir sezon heba olur giderdi. */*/*/*/*//* GİDER AYAK GÜLDÜRDÜ Trabzonspor’da bugüne kadar yüzlerce hoca geldi gitti. Hiç biri yapılan transferleri gözümüzün içine sokarak bunları iyi takip edin telkininde bulunmadı. Avcı veda mesajında şu ifadeleri kullanmasına hiçbir mana veremedim. “Belki bugün değil ama bir gün mutlaka değeri anlaşılacak iki şeyin altını çizerek sizlere veda ediyorum. Pedro, Batagov, Cham, Cihan, Draguş transferleri, önümüzdeki 3 yıl için bu takımın iskeletini oluşturacak; çok dikkatli ve titiz bir anlayışla gerçekleştirildi. Mevcut kadro, Milli Takımlara tam 10 oyuncu vermiş, yüksek kalitede bir organizasyonun ürünü. Onlara iyi bakın” Hocam biz iyi bakarız da sen iyi bakamamışsın. Senle birlikte bu oyuncular ne oynadığı bilmeden futbolu adeta unuttular. Ayrıca ben aldım, ben ettim masallarını da bırak. Bıraktığın enkazın yükü çok ağır. Ağır bir travma yaşattığın bu taraftarın vebali de senin üzerinde. Allah aşkına şöyle açıklamalar yaparak güldürme bizleri. */*/*/*// BU TAKIMINKUMAŞI İYİ Sözün özü bu kadroyu iyi işlersen elmas gibi parlatırsın. Bakmayın Avrupa’dan elendiğimize, ligin ilk iki maçını berabere bitirdiğimize. İyi oyunculardan kurulu bir takıma sahip Trabzonspor. Sadece eksik olan iyi bir hoca idi. Yeni gelecek hocanın (Şenol Güneş olduğuna inanıyorum) elinde çok farklı bir kimliğe bürüneceğine eminim. Yeter ki ürkek, korkak futbol ortaya koymadan, mücadele gücünü üst düzeyde tutan bir takım profili sahada çizilsin. İnanın bu takım zirve yarışında o heyecanı taraftarlarına iliklerine kadar hissettirir. Burada büyük görev taraftarlara düşüyor. Hiç olmadığı kadar bu takıma sahip çıkın. Çıkın ki bir sezonu çekirdek çitleyerek tribünde izlemeyin.
Trabzonspor’da Şenol Güneş ismi açıklanırken tecrübeli isimle birlikte yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, yıllardır kader birliği yapan kulübün önemli dinamiklerinden Hayrettin Hacısalihoğlu’nun yeni düzenin neresinde yer alacağı merak konusu oldu. Trabzonspor’da yöneticilik yaptığı dönemlerde kulüp iç disiplinini iyi sağlayan bir kişi olarak her zaman lanse edilen Hayrettin abinin yeni düzenin dışında kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Hayrettin Hacısalihoğlu’nun seveni de sevmeyeni de çok. Fakat her şeye rağmen bu durum onun iyi bir kulüpçü ve Trabzonsporlu olduğunun önüne geçemez. En azından Mehmet Yılmaz Tesislerindeki large düzenin ortadan kalkmasında Hayrettin Hacısalihoğlu’nun etkisinin nasıl olacağını buradan uzun uzuya yazmama gerek yok. Yönetim ister CEO olarak Hacısalihoğlu’nu değerlendirir isterse Sportif Direktör. Benim gönlümden geçen CEO. Hayrettin abime inanın çok yakışır.
*/*/*/*/
YERDEN GÖĞE HAKLI
Geçenlerde eski unutulmaz başkanlardan Sadri Şener ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Şuanda yurt dışında bulunan Şener takımın durumu ile alakalı nokta tespitler yaptı. En önemli tespiti ise yönetimin transfer politikasının yanlış olduğunu, futbolu bilen yöneticinin başkan Ertuğrul Doğan’ın yanında olmadığı yönündeydi. Özellikle transfer konusunda yönetimin en ihtiyaçlı bölge olan forvete transfer yapamamasını Şener şu sözlerle açıkladı: “Trabzonspor’un Onuachu’ya ihtiyacı olduğu dönemde onu kadrosuna katamaması Bordo-Mavililer’i Avrupa’dan etti. Yönetim 11 oyuncu aldı. Bu 11 oyuncunun hepsi banko oynamıyor. Çok basit bir matematik hesabı ile 11 yerine 9 oyuncu alınıp 2 oyuncunun parasıyla Onuachu transfer edilebilirdi. İşte burada futbolu bilen bir yöneticinin olmamasının handikabı yaşandı.” Fazla söze gerek yok. Unutulmaz başkan lafı tamda yerine koydu. Ne dersiniz, Şener’in hesabı yanlış mıydı?
*/*/*//*//
AVCI HEPSİNİ ATEŞE ATARDI!
Abdullah Avcı’nın takımdan ayrılışına, ‘Çok şükür, Yarabbi şükür, Oh be dünya varmış’ diyenlerin yanı sıra bedava ekmek dağıtanlara bu şehir ve ülke tanıklık etti. Trabzonspor’a 11 yıl sonra şampiyonluk sevincini yaşatan Abdullah Avcı başta kaybetmişti. Kendi kaderini başta belirlemişti. Sevgili gazeteci arkadaşımız Yunus Emre Sel’in sezon başında sorduğu, “Taraftarlardan sürekli mesaj alıyorum. Hocam soruyorlar ki ‘yan pas geri pas oyun sisteminde ısrar edecek misiniz?’ Avcı o soruya alaycı bir gülüşle, “Yan pasa geri pasa devam” diyerek taraftarların aklıyla alay etti. Aslında Avcı o an taraftarların gözünde bitti. Her maçta yan pas geri pas yapmanın faturasını ödedi. Eğer faturayı ödemeseydi St. Gallen maçının en iyisi Okay’ın geriye attığı pasta tribünlerdeki homurdanmalar oyuncuları bitirirdi. Hepsini ateşe atardı. Ortada ne takım kalırdı, ne de heyecan. Bir sezon heba olur giderdi.
*/*/*/*/*//*
GİDER AYAK GÜLDÜRDÜ
Trabzonspor’da bugüne kadar yüzlerce hoca geldi gitti. Hiç biri yapılan transferleri gözümüzün içine sokarak bunları iyi takip edin telkininde bulunmadı. Avcı veda mesajında şu ifadeleri kullanmasına hiçbir mana veremedim. “Belki bugün değil ama bir gün mutlaka değeri anlaşılacak iki şeyin altını çizerek sizlere veda ediyorum. Pedro, Batagov, Cham, Cihan, Draguş transferleri, önümüzdeki 3 yıl için bu takımın iskeletini oluşturacak; çok dikkatli ve titiz bir anlayışla gerçekleştirildi. Mevcut kadro, Milli Takımlara tam 10 oyuncu vermiş, yüksek kalitede bir organizasyonun ürünü. Onlara iyi bakın” Hocam biz iyi bakarız da sen iyi bakamamışsın. Senle birlikte bu oyuncular ne oynadığı bilmeden futbolu adeta unuttular. Ayrıca ben aldım, ben ettim masallarını da bırak. Bıraktığın enkazın yükü çok ağır. Ağır bir travma yaşattığın bu taraftarın vebali de senin üzerinde. Allah aşkına şöyle açıklamalar yaparak güldürme bizleri.
*/*/*/*//
BU TAKIMINKUMAŞI İYİ
Sözün özü bu kadroyu iyi işlersen elmas gibi parlatırsın. Bakmayın Avrupa’dan elendiğimize, ligin ilk iki maçını berabere bitirdiğimize. İyi oyunculardan kurulu bir takıma sahip Trabzonspor. Sadece eksik olan iyi bir hoca idi. Yeni gelecek hocanın (Şenol Güneş olduğuna inanıyorum) elinde çok farklı bir kimliğe bürüneceğine eminim. Yeter ki ürkek, korkak futbol ortaya koymadan, mücadele gücünü üst düzeyde tutan bir takım profili sahada çizilsin. İnanın bu takım zirve yarışında o heyecanı taraftarlarına iliklerine kadar hissettirir. Burada büyük görev taraftarlara düşüyor. Hiç olmadığı kadar bu takıma sahip çıkın. Çıkın ki bir sezonu çekirdek çitleyerek tribünde izlemeyin.



