Neslican Tay Bacağı Neden Kesildi?
Neslican Tay Kimdir, Neden Öldü? Demir Kadın Neslican Tay Ne Kanseriydi, Kaç Yaşında Vefat Etti?
Neslican Tay, yaşamı boyunca kanserle büyük bir mücadele veren ve bu süreci umut dolu bir şekilde sürdüren bir genç kadındır. 14 Mart 1998’de Bursa’da dünyaya gelen Neslican, Rizeli bir anne ve Manisalı Çerkes bir babanın kızıdır. Liseye kadar olan eğitimini Rize'de tamamlayan Tay, üniversite sınavına iki hafta kala kansere yakalandığını öğrenince eğitimine ara vermek zorunda kaldı. Bu zor dönem onun için yeni bir yaşam mücadelesinin başlangıcı oldu. Kanser hastalığına karşı verdiği savaş, yalnızca kendisi için değil, toplumda birçok insana örnek teşkil etti.
Neslican Tay, hayatında birkaç kez kansere karşı zafer kazanmış ancak 4. kez yakalandığı malign mezenkimal tümör, onun sonunu getirdi. Bu süreçte, sol bacağı tümör nedeniyle kesildi, fakat o asla pes etmedi. Sosyal medya üzerinden yaşadığı mücadeleyi paylaşarak, tedavi sürecinde yaşadıklarını insanlarla paylaştı ve kısa süre içinde 1,5 milyon takipçiye ulaştı. Bu etkileşim, onun sadece bir hasta olmadığını, aynı zamanda birçok insana ilham kaynağı olduğunu gösterdi.
Neslican, tedavi sürecinin yanı sıra akademik hayatına da devam etmeye çalıştı. Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kazanarak eğitimine devam etti. Ancak, sağlık durumu kötüleşince İstanbul'a gidip gelmek zorunda kaldı. Son bir yılını Rize ile İstanbul arasında geçirerek hem eğitimini sürdürmeye hem de tedavi sürecine odaklandı. Ne yazık ki, tüm müdahalelere rağmen 20 Eylül 2019’da hayatını kaybetti.
Neslican Tay’ın hayat hikayesi, yalnızca bir kanser mücadelesi değil, aynı zamanda yaşamın ne kadar değerli olduğunu vurgulayan bir ders niteliğindeydi. Onun cesareti ve azmi, genç yaşta hayata veda etmesine rağmen, milyonlarca insanın kalbinde bir yer edindi. Hayatının kısa ama etkileyici yolculuğu, "Demir Kadın: Neslican" filmiyle ekranlara taşınarak, onun hikayesinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Bu film, izleyicilere yalnızca bir hastanın mücadelesini değil, aynı zamanda umudun ve dayanıklılığın ne denli güçlü olabileceğini gösteriyor.



