Her sabah yulaf tüketmeniz için 7 neden: Tek faydası kilo üzerine değil

Son yıllarda sağlıklı beslenme listelerinin vazgeçilmez besini olan yulaf, kilo kontrolünü sağlamasının yanı sıra kalp sağlığını da destekliyor. Yapılan araştırmalar, düzenli yulaf tüketiminin bağışıklık sistemi üzerinde de olumlu etkileri olduğunu ortaya koyuyor.Yulaf ezmesi, içerdiği beta-glukan adlı çözünebilir lif sayesinde kan şekerini kontrol eder. Diyetisyen Aviv Joshua, yulaf ezmesinin tip 2 diyabeti olan bireylerde kan şekeri seviyelerini düşürdüğünü ifade etti.Haftada üçten az bağırsak hareketiyle tanımlanan kabızlık, yulaf ezmesinin çözünür lif içeriği sayesinde hafifletilebilir. Bu lif, suyu emerek jel halini alır ve sindirimi yavaşlatır.Yulaf; demir, magnezyum ve selenyum gibi birçok vitamin ve mineral içerir. Demir, oksijen taşıyan hemoglobinin oluşumunda görev alır. Magnezyum, sinir ve kas fonksiyonları dahil olmak üzere çeşitli vücut işlevleri için gereklidir. Selenyum, hücreleri hasara karşı koruyan antioksidan enzimlerin üretiminde rol oynar.Araştırmalar, yulaf ezmesi tüketiminin kalp hastalıkları da dahil olmak üzere ölüm risklerini azaltabileceğini göstermektedir. Beta-glukan, kan şekeri ve toplam kolesterolü düşürerek kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir. 18 yıl süren bir çalışmada, düzenli tam tahıl tüketen bireylerde HDL (iyi) kolesterol düzeylerinin arttığı görülmüştür.Yulaftaki polifenoller, antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Bu bileşikler, oksidatif stresi azaltarak yaşlanma belirtilerini geciktirebilir. Beta-glukan da antioksidan olarak işlev görür ve ateroskleroz (damar sertliği) ile nörodejeneratif hastalıkların önlenmesinde etkili olabilir.Beta-glukan, bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını destekleyerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Bu sayede vücut, zararlı bakteri ve virüslere karşı daha etkili bir savunma gösterebilir.Yulaf ezmesinin içeriğindeki lif, uzun süre tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada, kahvaltıda yulaf ezmesi tüketen bireylerin portakal tüketenlere göre daha uzun süre tok kaldıkları ve sonrasında daha az atıştırma eğiliminde oldukları belirlenmiştir.Yulaf, fitik asit içerdiği için demir ve çinko gibi minerallerin emilimini etkileyebilir. Ancak yulafı ıslatmak ya da pişirmek, bu riski önemli ölçüde azaltır.

Her sabah yulaf tüketmeniz için 7 neden: Tek faydası kilo üzerine değil
Her sabah yulaf tüketmeniz için 7 neden

Son yıllarda sağlıklı beslenme listelerinin vazgeçilmez besini olan yulaf, kilo kontrolünü sağlamasının yanı sıra kalp sağlığını da destekliyor. Yapılan araştırmalar, düzenli yulaf tüketiminin bağışıklık sistemi üzerinde de olumlu etkileri olduğunu ortaya koyuyor.

Yulaf ezmesi, içerdiği beta-glukan adlı çözünebilir lif sayesinde kan şekerini kontrol eder. Diyetisyen Aviv Joshua, yulaf ezmesinin tip 2 diyabeti olan bireylerde kan şekeri seviyelerini düşürdüğünü ifade etti.
Haftada üçten az bağırsak hareketiyle tanımlanan kabızlık, yulaf ezmesinin çözünür lif içeriği sayesinde hafifletilebilir. Bu lif, suyu emerek jel halini alır ve sindirimi yavaşlatır.
Yulaf; demir, magnezyum ve selenyum gibi birçok vitamin ve mineral içerir. Demir, oksijen taşıyan hemoglobinin oluşumunda görev alır. Magnezyum, sinir ve kas fonksiyonları dahil olmak üzere çeşitli vücut işlevleri için gereklidir. Selenyum, hücreleri hasara karşı koruyan antioksidan enzimlerin üretiminde rol oynar.
Araştırmalar, yulaf ezmesi tüketiminin kalp hastalıkları da dahil olmak üzere ölüm risklerini azaltabileceğini göstermektedir. Beta-glukan, kan şekeri ve toplam kolesterolü düşürerek kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir. 18 yıl süren bir çalışmada, düzenli tam tahıl tüketen bireylerde HDL (iyi) kolesterol düzeylerinin arttığı görülmüştür.
Yulaftaki polifenoller, antioksidan ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Bu bileşikler, oksidatif stresi azaltarak yaşlanma belirtilerini geciktirebilir. Beta-glukan da antioksidan olarak işlev görür ve ateroskleroz (damar sertliği) ile nörodejeneratif hastalıkların önlenmesinde etkili olabilir.
Beta-glukan, bağışıklık hücrelerinin fonksiyonlarını destekleyerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Bu sayede vücut, zararlı bakteri ve virüslere karşı daha etkili bir savunma gösterebilir.
Yulaf ezmesinin içeriğindeki lif, uzun süre tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Yapılan bir çalışmada, kahvaltıda yulaf ezmesi tüketen bireylerin portakal tüketenlere göre daha uzun süre tok kaldıkları ve sonrasında daha az atıştırma eğiliminde oldukları belirlenmiştir.
Yulaf, fitik asit içerdiği için demir ve çinko gibi minerallerin emilimini etkileyebilir. Ancak yulafı ıslatmak ya da pişirmek, bu riski önemli ölçüde azaltır.