10 bin yıllık şifa kaynağı! Havalar soğuyunca kapış kapış satılmaya başladı: Hem kanseri önlüyor hem solunum yollarına iyi geliyor

Kendine has tadıyla kış lezzetlerinin olmazsa olmazı olan boza, özellikle solunum yolu hastalıklarını önleyici etkisiyle biliniyor. İçeriğindeki fosfor, demir ve selenyum ile genel sağlık üzerinde sayısız fayda sağlayan boza, zengin lif oranıyla da dikkat çekiyor.Havaların serinlemesiyle kapış kapış satılan boza; buğday, arpa, yulaf, mısır, pirinç, bulgur ve darı gibi tahıllardan yapılır. Bozanın tarihinin bundan 10 bin yıl öncesine kadar uzandığı bilinir. Bazı kaynaklarda ilk olarak Mezopotamya ve Doğu Anadolu topraklarında ortaya çıktığı rivayet edilen boza, adını Farsça'da pirinç ve darı unundan yapılan kıvamlı ekşimiş içecek anlamına gelen ''Buze' kelimesinden alır.Boza, özellikle hamileler için yararlı bir besin maddesidir. İçeriğindeki A, B1, B2, E vitaminleri ile kalsiyum, demir, sodyum, fosfor mineralleri, anne sütünü artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu nedenle hamilelik ve emzirme döneminde çok fazla olmamak kaydıyla boza tüketilebilir. Ancak yine de tüketmeden önce bir uzmana danışılmasında fayda vardır.Boza, grip ve benzeri enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltır, üstelik kemik sağlığı için de önemli bir besindir.Probiyotik zengini bir içecek olan boza, sindirim sistemi ve mide yanması gibi sağlık sorunlarının önüne geçer. Bunların yanı sıra enerji verici bir besin kaynağıdır.Boza, öksürük kesici etkisiyle de dikkat çeker. Çocukların ve yetişkinlerin yaşadığı soğuk algınlığı, grip ve benzeri solunum yolları hastalıklarında oluşan öksürük krizlerini önlemek için birebirdir. Çoğunlukla kış aylarında yaşanan alt ve üst solunum yolları hastalıkları, şiddetli öksürük nöbetlerine yol açabilir. Boza, mayalı bir içecek olduğu için hastalığa neden olan bakterilerle savaşır. Bronşlarının rahatlamasına ve balgam çıkartmaya da yardımcı olur. Solunum yollarını temizleyerek nefes almayı kolaylaştırır.Boza, aynı zamanda afrodizyak etkiye de sahiptir. İçerisindeki E vitamini, cinsel güç üzerinde faydalıdır.Boza, kalp ve damar hastalıklarına karşı kalkan olur. Kanserojen maddelerin vücuda zarar vermesine engel olabilir.  AŞIRI TÜKETİLMESİ SAKINCALI OLABİLİR  Boza; darı, mısır ve bulgurla yapıldığı için bu besin maddelerine alerjisi olanlar tarafından tüketilmesi durumunda istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Çok tüketildiğinde midede şişkinlik ve bağırsaklarda gaz sorunu yaşanabilir. Günde en fazla 2 bardak tüketilmesi tavsiye edilir. Mayalanma sırasında oluşan asitler, aşırı tüketildiğinde vücuttaki asit oranını artırır. Fazla asit nedeniyle bağırsak hareketleri de artacağı için ishal oluşabilir.Ayrıca boza, yüksek kalorisiyle de ön plana çıkar. Bu nedenle kilo problemi yaşayanların, çok fazla tüketmesi önerilmez.

10 bin yıllık şifa kaynağı! Havalar soğuyunca kapış kapış satılmaya başladı: Hem kanseri önlüyor hem solunum yollarına iyi geliyor
10 bin yıllık şifa kaynağı! Havalar soğuyunca kapış kapış satılmaya başladı: Hem kanseri önlüyor hem solunum yollarına iyi geliyor

Kendine has tadıyla kış lezzetlerinin olmazsa olmazı olan boza, özellikle solunum yolu hastalıklarını önleyici etkisiyle biliniyor. İçeriğindeki fosfor, demir ve selenyum ile genel sağlık üzerinde sayısız fayda sağlayan boza, zengin lif oranıyla da dikkat çekiyor.

Havaların serinlemesiyle kapış kapış satılan boza; buğday, arpa, yulaf, mısır, pirinç, bulgur ve darı gibi tahıllardan yapılır. Bozanın tarihinin bundan 10 bin yıl öncesine kadar uzandığı bilinir. Bazı kaynaklarda ilk olarak Mezopotamya ve Doğu Anadolu topraklarında ortaya çıktığı rivayet edilen boza, adını Farsça'da pirinç ve darı unundan yapılan kıvamlı ekşimiş içecek anlamına gelen ''Buze' kelimesinden alır.
Boza, özellikle hamileler için yararlı bir besin maddesidir. İçeriğindeki A, B1, B2, E vitaminleri ile kalsiyum, demir, sodyum, fosfor mineralleri, anne sütünü artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu nedenle hamilelik ve emzirme döneminde çok fazla olmamak kaydıyla boza tüketilebilir. Ancak yine de tüketmeden önce bir uzmana danışılmasında fayda vardır.
Boza, grip ve benzeri enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riskini azaltır, üstelik kemik sağlığı için de önemli bir besindir.
Probiyotik zengini bir içecek olan boza, sindirim sistemi ve mide yanması gibi sağlık sorunlarının önüne geçer. Bunların yanı sıra enerji verici bir besin kaynağıdır.
Boza, öksürük kesici etkisiyle de dikkat çeker. Çocukların ve yetişkinlerin yaşadığı soğuk algınlığı, grip ve benzeri solunum yolları hastalıklarında oluşan öksürük krizlerini önlemek için birebirdir. Çoğunlukla kış aylarında yaşanan alt ve üst solunum yolları hastalıkları, şiddetli öksürük nöbetlerine yol açabilir. Boza, mayalı bir içecek olduğu için hastalığa neden olan bakterilerle savaşır. Bronşlarının rahatlamasına ve balgam çıkartmaya da yardımcı olur. Solunum yollarını temizleyerek nefes almayı kolaylaştırır.
Boza, aynı zamanda afrodizyak etkiye de sahiptir. İçerisindeki E vitamini, cinsel güç üzerinde faydalıdır.
Boza, kalp ve damar hastalıklarına karşı kalkan olur. Kanserojen maddelerin vücuda zarar vermesine engel olabilir.  AŞIRI TÜKETİLMESİ SAKINCALI OLABİLİR  Boza; darı, mısır ve bulgurla yapıldığı için bu besin maddelerine alerjisi olanlar tarafından tüketilmesi durumunda istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Çok tüketildiğinde midede şişkinlik ve bağırsaklarda gaz sorunu yaşanabilir. Günde en fazla 2 bardak tüketilmesi tavsiye edilir. Mayalanma sırasında oluşan asitler, aşırı tüketildiğinde vücuttaki asit oranını artırır. Fazla asit nedeniyle bağırsak hareketleri de artacağı için ishal oluşabilir.Ayrıca boza, yüksek kalorisiyle de ön plana çıkar. Bu nedenle kilo problemi yaşayanların, çok fazla tüketmesi önerilmez.