Devlet Bahçeli ne demek istedi, ne dedi ?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son grup toplantısında terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'a yönelik dikkat çekici bir çağrıda bulundu. "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" diyerek, Öcalan’ın silah bırakma ve terörü sona erdirme konusundaki kararlılığını dile getirdi. Bahçeli’nin bu ifadeleri, hem siyasi gündemde yeni bir tartışma başlatmış hem de toplumda derin yankılar uyandırmıştır. Bahçeli, açıklamalarında, Türkiye'nin asıl sorununun Kürt halkı değil, terör örgütü olduğunu vurgulayarak, yeni bir çözüm sürecinin değil, ortak akla ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu, Bahçeli’nin terörle mücadeledeki kararlılığını ortaya koyan önemli bir duruş olarak öne çıkıyor. Bahçeli, "DEM'e uzattığım el günlerdir tartışılıyor" diyerek, kamuoyundaki spekülasyonlara yanıt vermek istediğini belirtti. Bu noktada, Türkiye'nin terörle müzakere etmeyeceğini ve teröristlerin silah bırakmasının tek çözüm yolu olduğunu ifade etti. Bahçeli'nin sözleri, özellikle terörle mücadeledeki kararlılığını pekiştirirken, aynı zamanda siyasi muhalefet tarafından da eleştirildi. DEVLET BAHÇELİ NE DEMEK İSTEDİ?Bahçeli'nin çağrısı, Öcalan’ın tecrit durumunun kaldırılması koşuluyla TBMM'de silah bıraktığını ilan etmesini istemekte. Bu durum, Bahçeli’nin, terörle mücadelede yalnızca askeri değil, aynı zamanda siyasi bir çözüm arayışında olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin terörle mücadele konusunda atılacak adımların, ulusal bir bütünlük içinde değerlendirileceğini vurgulaması, toplumda barış ve güvenliğin sağlanması adına önemli bir mesaj olarak algılanıyor. Bahçeli, "Umut hakkı" kavramını da gündeme getirerek, teröristlerin silahlarını bırakmaları durumunda yasal düzenlemelerin önünün açılabileceğini belirtti. Bu açıklama, Bahçeli’nin barışçıl bir çözüm arayışında olduğunu gösterirken, aynı zamanda devletin kararlılığını da pekiştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt vermesi, siyasi birlikteliği koruma çabasını da gözler önüne seriyor. Erdoğan, Türkiye'nin geleceğinde teröre yer olmadığını belirterek, bu tarihi sürecin kişisel hesaplara kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı. Böylelikle, Bahçeli'nin çağrısı, yalnızca bir siyasi açıklama olmanın ötesinde, ülkenin geleceği konusunda ciddi bir tartışma başlatmış durumda. DEVLET BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMASINA MUHALEFETTEN YANITLARBahçeli’nin açıklamalarına karşı muhalefet cephesinden de tepkiler gelmekte. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu çağrının Meclis'i dışladığını belirterek, barışın sağlanabilmesi için toplumsal mutabakatın şart olduğunu ifade etti. Özel, "Ne yapılacaksa TBMM'de yapılmalıdır" diyerek, siyasi süreçlerin parlamentoda yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu durum, Bahçeli’nin çağrısının yalnızca iktidar tarafından değil, muhalefet tarafından da dikkatle değerlendirildiğini gösteriyor. Bahçeli’nin söyledikleri, toplumda geniş bir yankı bulurken, hem destekleyenler hem de eleştirenler açısından önemli bir tartışma zeminine işaret ediyor. Türkiye'nin terörle mücadelesinde atılacak adımlar ve bu adımların nasıl bir toplumsal konsensüs ile yürütüleceği, önümüzdeki günlerde daha fazla tartışılacak gibi görünüyor.