Dünyanın en eski yemek kitabında bile faydalarından bahsedilmiş! İçeriğindeki antioksidanlar kanserli hücreleri yok edip vücuttaki toksinleri kapı dışarı ediyor

Ülkemizde özellikle Konya'da meşhur bir yiyecek olan tahin, çok eski zamanlardan bu yana sayısız hastalığa şifa oluyor.Yazılı geçmişi milattan önce 2 bin yıllarına kadar uzanan tahin, Mezopotamya' da 'Tanrıların susam şarabı' olarak anılıyordu.Dünyanın en eski yemek tarifi kitabı olduğu bilinen Kitab Wasf al-Atima al-Mutada eserinde de bahsedilen tahin, sayısız sağlık sorununa çare oluyor.Yüksek oranda vitamin ve mineral barındıran tahin, vücudu hastalıklara karşı korur ve bağışıklığı güçlendirir. Ayrıca vücuttaki iltihapları da önler.Lignan adı verilen antioksidanlar içeren tahin, düzenli ve aşırıya kaçmayan tüketimiyle birlikte kandaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur. CİLT SAĞLIĞINI KORUR Tahinin ana maddesi olan susam tohumları, cilt hücrelerinin yenilenmesine ve erken yaşlanma belirtilerinin önlenmesine destek olan amino asitler, E vitamini, B vitamini, mineraller ve yağ asitleri içerir.Yine yüksek oranda antioksidan içeren tahin, kolesterolü düşürmesinin yanı sıra kalp hastalığı ve felç riskini azaltmaya da katkı sağlar. Karaciğer sağlığı için de oldukça faydalı bir seçenek olan tahin, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.Susam tohumundan elde edilen tahinin içindeki antioksidanların, özellikle demans ve Alzheimer gibi hastalıkların semptomlarını azalttığı görülmüştür.Sesamin ve sesamol adı verilen iki temel antioksidan içeren tahinin, kanser hücrelerini yok edebileceği yönünde bazı yaygın görüşler de vardır. Ancak tahin, içerdiği yağ asitleri nedeniyle karaciğerde yağlanmaya yol açabilir. Karaciğer yağlanması ise karaciğer fonksiyonlarını bozarak siroz, hepatit ve karaciğer kanserine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle tahin tüketimini günde 1-2 yemek kaşığını geçmemelidir.

Dünyanın en eski yemek kitabında bile faydalarından bahsedilmiş! İçeriğindeki antioksidanlar kanserli hücreleri yok edip vücuttaki toksinleri kapı dışarı ediyor
Dünyanın en eski yemek kitabında bile faydalarından bahsedilmiş! İçeriğindeki antioksidanlar kanserli hücreleri yok edip vücuttaki toksinleri kapı dışarı ediyor

Ülkemizde özellikle Konya'da meşhur bir yiyecek olan tahin, çok eski zamanlardan bu yana sayısız hastalığa şifa oluyor.

Yazılı geçmişi milattan önce 2 bin yıllarına kadar uzanan tahin, Mezopotamya' da 'Tanrıların susam şarabı' olarak anılıyordu.
Dünyanın en eski yemek tarifi kitabı olduğu bilinen Kitab Wasf al-Atima al-Mutada eserinde de bahsedilen tahin, sayısız sağlık sorununa çare oluyor.
Yüksek oranda vitamin ve mineral barındıran tahin, vücudu hastalıklara karşı korur ve bağışıklığı güçlendirir. Ayrıca vücuttaki iltihapları da önler.
Lignan adı verilen antioksidanlar içeren tahin, düzenli ve aşırıya kaçmayan tüketimiyle birlikte kandaki kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur. CİLT SAĞLIĞINI KORUR Tahinin ana maddesi olan susam tohumları, cilt hücrelerinin yenilenmesine ve erken yaşlanma belirtilerinin önlenmesine destek olan amino asitler, E vitamini, B vitamini, mineraller ve yağ asitleri içerir.
Yine yüksek oranda antioksidan içeren tahin, kolesterolü düşürmesinin yanı sıra kalp hastalığı ve felç riskini azaltmaya da katkı sağlar. Karaciğer sağlığı için de oldukça faydalı bir seçenek olan tahin, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
Susam tohumundan elde edilen tahinin içindeki antioksidanların, özellikle demans ve Alzheimer gibi hastalıkların semptomlarını azalttığı görülmüştür.
Sesamin ve sesamol adı verilen iki temel antioksidan içeren tahinin, kanser hücrelerini yok edebileceği yönünde bazı yaygın görüşler de vardır. Ancak tahin, içerdiği yağ asitleri nedeniyle karaciğerde yağlanmaya yol açabilir. Karaciğer yağlanması ise karaciğer fonksiyonlarını bozarak siroz, hepatit ve karaciğer kanserine zemin hazırlayabilir. Bu nedenle tahin tüketimini günde 1-2 yemek kaşığını geçmemelidir.